Çağan Irmak’ın filmi ‘Issız Adam’ fondaki nostaljik şarkılarla da çok konuşuluyor. Herkes ‘Yalnızım Ben’ parçasının yer aldığı albümü aramaya koyuldu bile…Şarkıyı seslendiren Nil Burak da hatırlanmaktan memnun: Gençlere nostaljiyi sevdirmemiz gerek..
Sahne 1: Ada, Nil Burak’ın çok az bulunan ‘Gözünüz Aydın- Yalnızım Ben’ 45’liğini alıyor ve Alper’in evine gidiyor. Gözlerine inanamayan Alper hemen plağı, plak çalara koyuyor. Ve şarkı başlıyor… ‘Yalnızım ben çok yalnızım… Buymuş benim alın yazım…’ Sahne 2: Alper, Ada’dan bu şarkıyı gözlerini kapatarak dinlemesini istiyor ve ‘Bu seslerin, bu kayıtların ruhu artık hiçbir albümde yok. Kadife gibi… Dinle bak, sanki yanıbaşında çalıyor… ‘ diyor. Sahne 3: Ada büyüleniyor, başka bir dünyaya gidiyor. Tam bu sırada Alper, gözleri kapalı olan Ada’ya yaklaşıyor ve dudağına bir buse konduruyor. Ve işte o anda izleyenler de ‘Yalnızım Ben’ şarkısı eşliğinde, Ada ve Alper’le birlikte, tutku dolu bir aşkın her haline tanık oluyor. Eleştirmenlerin Türk sinemasının ‘Love Story’si dediği film, Nil Burak, Ayla Dikmen, Semiramis Pekkan ve Sezen Aksu’nun nostaljik şarkılarıyla da izleyenlerin yüreğine ok gibi saplanıyor. İşte Sabah gazetesinden bir Nil Burak röportajı:
RUHUM OKŞANDI
* Son günlerde herkes Issız Adam’ı konuşuyor. Eleştirmenler Türk sinemasının ‘Love Story’si diyor. İzlediniz mi?
Bir hafta önce izledim. Çok etkileyici bir filmdi. Allah Çağan Irmak gibi gençleri başımızdan eksik etmesin.
* En kilit sahnelerde fonda çalan o eski şarkılar olmasa hikaye bu kadar canımızı acıtmazdı sanki… Sizin şarkınız ‘Yalnızım Ben’ de öyle bir sahnede çalıyor ki…
Bu parçalar zaten yıllar geçse de aynı lezzeti verecek eserler. ‘Yalnızım Ben’ gerçek bir aşk şarkısı. O sahneyi izlerken gözlerim doldu. Zaten zamanında da çok hit olmuştu. Ruhumu okşadı, onore etti beni. Ve öyle özel bir sahnede kullanıldığı için çok hoşuma gitti.
O SAHNEDE 70’LERE GİTTİM
* Alper’in, Ada’ya gözlerini kapatıp ‘Yalnızım Ben’ şarkısını dinlettiği o sahnede neler hissettiniz? Nerelere gittiniz?
Şarkıyı dinlerken taa o döneme; 70’li yılların sonlarına gittim. Şarkıyı nasıl yaptığımı hatırladım.
* Anlatır mısınız?
Efes Oteli’nde çalışıyordum. Rahmetli Yaşar Güvenir lobide piyano çalardı. Bir akşam “Nil’cim güzel bir parça yaptım. Sana dinletmek istiyorum” dedi. Yaşar Abi bu parçayı ‘yalnızım ben pek çok yalnızım’ diye çıkarmıştı. “Abi bu ‘pek’ lafını çıkaralım, yalnızım ben çok yalnızım olursa daha güzel yorumlarım” demiştim. Güzel de yorumlamışım diye düşünüyorum.
* ‘Issız Adam’ı izleyenler ‘Film bize Nil Burak’ı yeniden hatırlattı’ diyor.
Geçen yıl ‘Avrupa Yakası’nda Şahika’nın diline doladığı bir şarkı vardı; ‘Olmaz Olmaz Deme Hiç’… Ben bu şarkıyı kullandıklarını görünce şaşırmıştım. Çünkü bu şarkı benim hit olmuş parçalarımdan biri değildi. Merak etmiştim bunu neden seçmişler diye. Meğer ekip çok seviyormuş. Ben ‘Avrupa Yakası’na çıkıp kendimi gösterdikten sonra her yerde, tüm internet sitelerinde ‘Olmaz Olmaz Deme Hiç’in benim olduğu anlaşılmıştı. Şimdi de aynı durum var. Ama Allah’tan Nil Burak diye bahsediyorlar bu kez filmde; muhteşem, bir ses diye… Artık hatırlarlar herhalde.
YENİDEN AŞK MI YAŞASAM!
* Filmden çıkan herkes herhalde bir havuçlu kekin tarifini arıyordur, bir de Nil Burak’ın ‘Yalnızım Ben’ şarkısının yer aldığı o çok az bulunan plağını… Gerçekten de bulmak zor mu o plağı?
(Gülüyor) Çok zor! Hatta ben 1990’larda yaptığım ‘Banko’ albümümü bile hiçbir yerde bulamıyorum. Ama geçen şubat ayında 32. sanat yılıma özel, bir çift albüm yapmıştım. Biri yeni şarkılardan, diğeri ise 1975-1985 arasında yaptığım plaklardan seçtiğimiz şarkılardan oluşuyor. ‘Yalnızım Ben’i dinlemek isteyenler o albümü alabilirler. Çünkü sesler tıpkı plaktaki gibi, yani orjinal kayıtlar…
* Bu filmden sonra patlama yapabilir mi o albüm?
Artmaya başladı bile. Filmi izleyip arayanlar, “Sizler gibisi gelmedi” diyor. Nükhet Duru, Sezen Aksu, Zerrin Özer gibi bizim ekolden bahsediyorlar. Çağan geçenlerde filmin de geçtiği tüm Beyoğlu ve Cihangir’de bu şarkının ve Ayla Dikmen’in ‘Anlamazdın’ isimli parçasının çaldığını söyledi.
* ‘Issız Adam’ herkesi gözyaşlarına boğuyor. Siz de ağladınız mı?
Evet ağladım. Ağlanmayacak gibi değildi. Uzun zamandır böyle güzel bir aşk hikayesi izlememiştik. En etkilendiğim sahne ‘Yalnızım Ben’in çaldığı sahneydi. Kız gitmek istiyor, gidemiyor, yerde sevişmeleri filan… Çok hoştu yeniden bir aşk mı yaşasak ne yapsak! Çok güzel o heyecan yaaa! (gülüyor) Bir de günümüze çok uygun. Ada ile Alper’in konuşmaları, hareketleri, oğlanın yemek yapışı, sevişme sahneleri, kızın kahveyi oğlanın üstüne döktüğü sahneler o kadar doğal ki… Alper’in ilişkiden sonra çarşafları toparlayıp atması, Taksim ve Cihangir görüntüleri… Bunlar çok ince detaylar ve bizi anlatıyor. En son kızla oğlanın birbirlerine sarıldıkları sahne kopardı beni.
* En çok ne ağlattı sizi? Ada ile Alper’in aşkı mı, yoksa geçmişin yaraları mı, eski şarkılar mı, geçmişe özlem mi?
Her zaman o güzelim aşk bulunmaz, o duygular yaşanmaz. Hazır böyle bir duyguyu bulmuşken, adamın o sefil hayatı tercih etmesine üzüldüm.
* Çağan Irmak’ın bu şarkıyı kullanacağını biliyor muydunuz?
Tabii… Çağan telefon etti ve benden izin istedi. Aynı zamanda bir hayranımmış. ‘Ben de bütün CD’leriniz, bütün kasetleriniz, bütün plaklarınız, hatta sizde olmayanlar, konser kayıtlarınız bile var’ dedi. Ben de memnuniyetle hangisini istersen kullanabilirsin dedim. Karşılığında da bir şey talep etmedim.
* Peki filmler ve dizilerle hatırlanmak canınızı acıtıyor mu?
Hayır, canımı acıtan halk değil, medya. İnsanların yaptıklarından ziyade kim kiminle ne yapıyor onunla ilgileniyorlar. Tamam magazine karşı değilim ama dozunu ayarlamak lazım. Bu saatten sonra magazine girmem için popomu mu açmam gerekiyor?
* Aslında Çağan Irmak sinemasını takip eden genç bir kesim var. Bu filmle birlikte şarkılarınızı bilmeyen gençlere de ulaşacaksınız…
Kesinlikle. Gençlerimize o nostaljiyi sevdirmemiz gerekiyor. Şarkıları dinliyorlar, belki biliyorlar ama hangi sanatçıya ait olduğunu bilmiyorlar. Oğlum bile bazen “Aa anne bu senin şarkın mıydı?” diyor. Veya eski yabancı parçaların yeni versiyonunu dinlerken “Anne bak ne kadar güzel bir şarkı dinleteceğim sana” diyor. “Oğlum ben bunu yıllar önce okumuştum sahnede” diyorum. Çok şaşırıyor.
* Fastfood kültürü artık insanların aşklarına da yansıdı. Artık ‘aşk gibi aşklar’ filmlerde mi kaldı sizce?
Cinsel hayatlar şimdifast food gibi… Bizler çok güzel aşklar yaşadık. Ama bizim zamanımızda her şey kolay değildi. İlk geceden filan, yok böyle bir şey. Günlerce gazinoya gelecek, bakışacaksın, yemeğe çıkacaksın, acaba diyeceksin. Orkideler içinde pırlanta yüzükler, kapının önüne BMW arabalar gelirdi. Şimdi bakıyorum kontör gönderiyorlar. Sevdiğimizden mektup aldığımız zaman okur okurkoklar, yastığımızın altına koyardık. Şimdi cepten mesaj gönderiliyor. Mesaj da mesaja benzemiyor; sesli harfler yok içinde. (gülüyor)
* O dönemler el ele tutuşmak bile zordu ama yaşanan aşklar da havuçlu kek kadar lezzetliydi değil mi?
Evet naz vardı! Ve o nazlar da hoştu. Şuanda tık tık olup bitiyor her şey. Sanki yemekyedi kalktı gibi… (gülüyor)
* Siz büyük aşklar yaşadınız mı peki?
Üç büyük aşk yaşadım. Eşimle de sevişerek evlendik. 17 yıldır evliyiz ama artık aşkın yerini başka duygular aldı.
1995’te ailesini seçerek müziğe ara veren Nil Burak: “Müziği tamamen bırakmadım. Yılda 5-6 konser verdim. Nereye gitsem, ‘Nasıl da Tatlı Tatlı’ veya ‘Boş Vere Boş Vere Ne Hale Geldik’ desem, herkes hâlâ bana eşlik ediyor. Bu bana gurur veriyor.” diye konuştu. (SABAH)
Bir filmle seslerini hatırladık / Issız Adam’la yeniden hatırladığımız o 5 ses
Issız Adam şarkıları ve daha fazlası bu programda! 60′lı, 70′li, 80′li ve 90′lı yıllardan günümüze tüm zamanların en iyileri Olcay Tanberken’le Tamba Tumba programıyla her Pazar 21′de Radyo Mega (105.4 fm) ile kulağınıza ulaşıyor. (www.radyomega.fm)